Hİşam’a öğütlerİ ve Aklı Tarİf Etmesİ

İmam Musa Kazım(a.s)’dan Hikmet, Nasihat, Güzel Ahlak, Takva ve Züht Hakkında Nakledilen Hadisler

Hİşam’a öğütlerİ ve Aklı Tarİf Etmesİ

Allah-u Teala Kur’an’da akıl ve idrak sahibini şöyle müjdelemiştir:
"Müjdele kullarımı artık, o kullarım ki sözü dinlerler de en güzeline uyarlar, onlar öyle kişilerdir ki Allah, doğru yola sevketmiştir onları ve onlardır akıl sahiplerinin ta kendileri."[1]
Ey Hişam ibn-i Hakem, Allah-u Teala akıl ile hüccetleri (kanıtları) insanlara tamamlamış, beyan (ilahi kitap) ile onlara hüc­cetlerini iletmiş ve kılavuzlar (peygamberler) ile de onları kendi Rabbliğine hidayet etmiş ve şöyle buyurmuştur:
"İlahınız tek bir ilahtır; O’ndan başka bir ilah yoktur; O Rahman ve Rahimdir." "Gerçekten göklerin ve yeryüzünün yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde,
in­san­lara fayda vermek üzere denizde yürüyüp giden gemide, Allah’ın gökten yağmur yağdırarak yeryüzünü, ölümünden sonra diriltmesinde, sonra da yeryüzüne yürüyen hayvanları yaymasında,
rüzgarları dilediği gibi estirip değiştirmesinde, gökle yer arasında emrine muti olan bulutta şüphe yok ki aklı erenler için (varlığına, birliğine) deliller vardır."[2]
Ey Hişam, Allah-u Teala bu nişaneleri halkın, kendilerini yaratıp yöneten birinin var olduğunu anlamaları için bir delil kılıp şöyle buyurmuştur: "Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin em­rinize verdi; yıldızlar da O’nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunda aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır."[3]
"Hâ mim. Andolsun her şeyi açıklayan kitaba, şüphe yok ki biz, akledesiniz, anlayasınız diye Kur’an’ı arapça kıldık."[4]
"Size bir korku ve umut (unsuru) olarak şimşeği getirmesi ve gökten su indirmek suretiyle onunla ölümünden sonra yeri diriltmesi de, O’nun ayetlerindendir. Şüphe yok ki bunda, ak­leden topluluk için gerçekten deliller vardır."[5]
Ey Hişam, daha sonra Allah-u Teala akıl ehline öğüt vermiş ve onları ahirete rağbetlendirip şöyle buyurmuştur:
"Dünya yaşayışı, ancak bir oyundan, bir oyalanmadan iba­rettir. Ahiret yurduysa korkup çekinenler için daha hayırlıdır. Yine de akl etmez misiniz?"[6]
"Size verilen her şey, yalnızca dünya hayatının meta (geçimi) ve süsüdür. Allah katında olan ise daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Yine de akletmez misiniz?"[7]
Ey Hişam, daha sonra Allah-u Teala, akletmeyen kimseleri azapla tehdit edip şöyle buyurmuştur:
"Sonra da geride kalanları yerle bir ettik. Siz onların yurt­larından sabah ve akşam vakitleri geçip gidiyorsunuz. Yine de akletmez misiniz?"[8]
Ey Hişam, daha sonra Allah-u Teala aklın ilim ile birlikte olduğunu beyan ederek şöyle buyurmuştur:
"Bu örnekleri insanlara vermekteyiz, ancak alimlerden başkası bunları akletmez."[9]
Ey Hişam, daha sonra Allah-u Teala akletmeyen kimseleri kınayıp şöyle buyurmuştur:
"Ne zaman onlara: "Allah’ın indirdiklerine uyun." dense, onlar: "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız." derler. (De ki) ya ataları aklı bir şeye er­meyip doğru yolu da bulmamış idiyseler (yine de mi onlara uyacaklar)?"[10]
"Şüphesiz ki yerde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, aklı, idrakı olmayan sağır ve dilsizlerdir."[11]
"Onlara: "Gökleri ve yeryüzünü kim yarattı?" diye soracak ol­san hiç tartışmasız, "Allah" diyecekler. De ki: "Hamd Allah’a mahsustur." Hayır, onların çoğu bilmezler."[12]
Daha sonra Allah çoğunluğu kınayıp şöyle buyurmuştur:
"Yeryüzünde bulunanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah’ın yolundan şaşırtıp saptırırlar..."[13]
"Ama onların çoğu bilmezler ve onların çoğu anla­mazlar."[14]
Ey Hişam, daha sonra Allah-u Teala azınlığı methedip şöyle buyurmuştur:
"Kullarımdan şükretmekte olanlar pek azdır."[15]
"İman edip de salih amellerde bulunanlar ne kadar da azdır."[16]
"Zaten onunla birlikte çok azından başkası iman et­memişti."[17]
Ey Hişam, daha sonra Allah-u Teala akıllıları çok güzel bir şekilde anmış ve en güzel ziynetle ziynetlendirip şöyle buyur­muştur:
"Kime dilerse hikmeti ona verir; şüphesiz kendisine hikmet verilene büyük bir hayır verilmiştir. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp düşünmez."[18]