ZEYNEB'İN KARARSIZLIĞI

Hüseyin (a) oturdu ve kılıcını hazırlarken şu şiiri okudu: Zeyneb bu şiiri duyunca dedi: "Canım kardeşim öldürüleceğine yakini olan biri bunları söyler." Hüseyin (a) "Evet, canım bacım, öyledir." buyurunca Zeynep "Duyuyor musunuz, 

Hüseyin şehadetinden haber veriyor, öldürüleceğini söylüyor. "Bu arada kadınlar ağlamaya, yüzlerine vurmaya ve yakalarını yırtmaya başladılar. Ümm-ü Külsüm de: "Va Muhammedah! Va Aliyyah! Va Ümmah! Va Hüseyinah!

Aman senden sonraki çaresizliğimizden ey Eba Abdillah! Hüseyin (a) ona teselli verdi ve buyurdu: "Canım bacım, Allah yolunda sabırlı ol. Çünkü göklerdekiler fanidir,

yeryüzü halkı da tümüyle ölecek ve bütün insanlar ölecektir." Daha sonra da "Ey Ümm'ü Kulsüm, Ey Zeyneb, Ey Fatıma ve Ey Rübab! Aklınızda bulunsun, ben öldürüldüğümde yakanızı yırtmayın, yüzünüze

vurmayın ve Allah'a razı olmadığı bir söz söylemeyin."Başka bir tarihle de şöyle rivayet edilmiştir: Zeynep Hüseyin'den (a) uzak, kadınların ve kızların arasında oturmuştu, bu şiiri duyunca yaşmaksız ve çarşafı yerde sürüklenir bir halde

kardeşinin yanına gelip dedi: "Keşke ölüm gelseydi de benim canımı alsaydı! Bu gün annem Zehra, babam Ali ve kardeşim Hasan dünyadan göçtüler ey geçmişlerin varisi ve kalanların sığınağı!" Hüseyin (a) ona bakıp buyurdu:

"Canım bacım dahanıklı ol, sabrını şeytana kaptırma" Zeynep canım sana feda olsun, dedi, öldürülecek misin? Hüseyin (a) gam ve hüznünü kalbine gömdü, gözlerinden yaş süzüldü ve dedi:

"Eğer avcılar katayı -bir kuş- kendi haline bıraksalar yuvasında yatar." İma yoluyla demek istedi ki eğer Beni Ümeyye beni rahat bıraksalardı Medine'den çıkmazdım.

Zeyneb bunu duyunca dedi: "Canım kardeşim, düşmana giriptar olduğunu mu düşünüyorsun, hayattan meyus musun? İşte bu yüreğimi öylesine yakıyor ki buna dayanmak çok zor." Daha sonra yakasını yırtıp bayıldı ve yere yığıldı.

Hüseyin (a) kalkıp Zeyneb'in yüzüne su serpti. Zeyneb ayılınca, ona metanet ve teselli verdi. Kendi şehadetini küçük göstermek için de ceddi Resulullah'ın (s) ve babası Ali'nin (a) ölümünü hatırlattı.

Hüseyin'in (a) kendi Ehl-i Beyt'ini ve ailesini beraberinde getirmesinin bir sebebi de belki şuydu: Eğer o hazret ailesini ve Ehl-i Beyt'ini Hicaz'da veya başka bir şehirde bırakmış olsaydı,

Yezit b. Muaviye (lanet'ullahi aleyhima) bir ordu gönderir, onları esir ederdi ve Hüseyin'i (a) yolundan döndürmek ve Yezit'e muhalefet etmekten vazgeçirmek için onlara eziyet ederdi.