11) ALLAH HAKKINDA CİSİM VE SURET TASAVVUR ETMENİN YASAK OLUŞU BABI

1-(279) ...Ali b. Ebu Hamza şöyle rivayet etmiştir:

Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’a dedim ki: 

Hişam b. Hakem'in sizden: "Allah cisimdir, sameddir, nuranîdir, Onu tanımak zorunludur. Kullarından dilediğine minnet eder." şeklinde rivayet ettiğini duydum.

İmam (aleyhisselâm) buyurdu ki: «Kendisinden başka hiç kimsenin nasıl oldu­ğunu bilmediği Allah, bu tür yakıştırmalardan münezzehtir. O'nun gibi hiçbir şey yoktur. O, işitendir, bilendir. Sınırlandırılamaz, hissedilemez, dokunulamaz. Gözler O'nu göremez, duyular O'nu algılayamaz. Hiçbir şey O'nu kapsayamaz. O, cisim değildir, suret değildir, şekli ve sınırı yoktur. »[17]

2-(280) ...Hamza b. Muhammed şöyle rivayet etmiştir:

Ebu'l-Hasan (aleyhisselâm)’a. "Allah'ın cisim ve suret olması ile ilgili bir soruyu yazıp gönderdim."

Bana şu cevabı yazdı:

«Benzeri hiçbir şey olmayan Allah yücedir. Ne cisimdir, ne de surettir.»

Bu hadisi Muhammed b. Ebu Abdullah da rivayet etmiştir; ancak rivayet zin­cirinde adını koymadan bir adamı zikretmiştir.

3-(281) ...Muhammed b. Zeyd şöyle rivayet etmiştir:

İmam Rıza (aleyhisselâm)'ın yanına geldim ve ona tevhidle ilgili bir soru sordum. Bana şu açıklamayı yazdırdı:

«Varlıkları kudretiyle, hikmetiyle yoktan ve örneksiz, olağanüstülüğü bozacak şekilde bir modele bakmadan, örneksiz yaratmasıyla bağdaşmayacak şekilde bir ille­te dayanmadan, yaratan Allah'a hamd olsun. Dilediğini dilediği gibi yaratmıştır. Bü­tün varlıkları tek başına, hikmetini ve Rabliğinin hakikatini göstermek için yarattı.

Akıllar O'nu kavrayamaz, tasavvurlar O'na erişemez. Gözler O'nu göremez, ölçüler O'nu kapsayamaz. Kelimeler O'nu ifade etmekte kifayetsiz ve gözler O'nu algılamakta yorgun, bitkin düşer. Sıfatlandırma girişimleri hep şaşkınlıkla sonuçlanır. Bir perde olmaksızın gizlenmiştir. Bir örtü olmadan bürünmüştür. Görünmeden bi­linmiş, şekilsiz vasfedilmiş, cisimsiz nitelendirilmiştir. Allah'tan başka ilâh yoktur. Büyüktür, aşkındır.»

4-(282) ...Muhammed b. Hâkim şöyle rivayet etmiştir:

Ebu İbrahim (Musa b. Cafer aleyhisselâm)’a Hişam b. Salim el-Cevalikî'nin söz­lerini anlattım ve Hişam b. Hakem'in: "Allah cisimdir."[18] dediğini söyledim.

Buyurdu ki: «Allah Teâlâ, hiçbir şeye benzemez. Varlıkların yaratıcısını ci­simle, suretle, yaratılmışlıkla, sınırlılıkla ve organlarla vasfetmekten daha çirkin ve daha iğrenç bir davranış var mıdır? Allah, bu tür asılsız yakıştırmalardan yücedir, münezzehtir, uludur.»

5-(283) Ali b. Muhammed merfu olarak Muhammed b. Farac er-Ruhhacî'den şöyle rivayet etmiştir:

Ebu'l-Hasan (Musa b. Cafer aleyhisselâm)’a Hişam b. Hakem'in: "Allah cisimdir." Ve Hişam b. Sâlim'in: "O surettir." şeklindeki görüşleriyle ilgili bir mektup yazdım.

Bana şu cevabı yazdı: «Şaşkınların şaşkınlığından uzak dur ve şeytandan Al­lah'a sığın. Hişam’ların dedikleri doğru değildir.»[19]

6-(284) ...Muhammed b. Ziyad şöyle rivayet etmiştir: 

Yunus b. Zabyan'ın şöyle dediğini duydum:

Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’ın yanına gittim ve dedim ki:

Hişam b. Hakem büyük laflar ediyor. Ben bunlardan bazısını sana özetleyece­ğim. "Allah'ın cisim olduğu"nu iddia ediyor. Bunu da şu şekilde gerekçelendiriyor: "Varlıklar, cisim ve cismin fiili olmak üzere iki kısma ayrılır. Yaratıcının fiil mahi­yetinde tasavvur edilmesi caiz değildir; ama fail anlamında tasavvur edilebilir."[20]

Bunun üzerine Ebu Abdullah (aleyhisselâm) dedi ki: «Yazıklar olsun ona! Cis­min sınırlı, sonlu ve suretin sınırlı ve sonlu olduğunu bilmiyor mu? Allah için sınır­lılık ihtimali olduğu zaman artma ve eksilme ihtimali de olur. Artması ve eksilmesi muhtemel olduğu zaman bu, onun yaratılmış olduğu anlamına gelir.» 

Dedim ki: Peki, ne diyeyim?

Dedi ki: «Allah ne cisimdir, ne surettir. Cisimlerin şekillendiricisi, suretlerin biçimlendiricisidir. Bölünmezdir, sonsuzdur. Artmaz ve eksilmez. Eğer dedikleri gi­bi olsaydı yaratanla yaratılan arasında inşa edenle inşa edilen arasında bir fark ol­mazdı. Fakat Allah varlıkları inşa edip ortaya çıkarandır. Cisim verdiği, suret öngör­düğü ve inşa edip ortaya çıkardığı varlıkları birbirinden ayırmıştır. Hiçbir şey O'na benzemediğine göre O da hiçbir şeye benzemez.»

7-(285) ...Hasan b. Abdurrahman el-Himmanî şöyle rivayet etmiştir:

Ebu'l-Hasan Musa b. Cafer (aleyhisselâm)'a dedim ki: Hişam b. Hakem şöyle iddia ediyor: "Allah, hiçbir şeye benzemeyen bir cisimdir, bilendir, işitendir, gören­dir, kudret sahibidir, konuşandır, söz söyleyendir. Kelâm, kudret ve ilim nitelikleri, aynı mahiyeti arz etmektedirler. Bunlardan hiçbiri mahlûk değildir."[21]

İmam buyurdu ki: «Allah onun canını alsın! Cismin sınırlı, kelâmın da konu­şandan ayrı olduğunu bilmez mi? Böyle bir sözü söylemekten Allah'a sığınırım.

Böyle bir iddiadan beri olduğumu ilân ediyorum. Allah ne cisimdir, ne surettir. O, sınırlandırılmaktan münezzehtir. O'nun dışında her şey mahlûktur. Varlıklar, kelâmsız, nefes alıp vermesiz ve dil ile konuşmasız O'nun iradesiyle olmuşlardır.»

8-(286) ...Muhammed b. Hâkim şöyle rivayet etmiştir:

Ebu'l-Hasan (Musa b. Cafer aleyhisselâm)'a, Hişam el-Cevalikî'nin görüşlerini anlattım. Bu arada Allah hakkında her bakımdan mükemmel bir genç nitelemesi yaptığını söyledim. Aynı şekilde Hişam b. Hakem'in sözlerini aktardım.

Buyurdu ki: «Hiçbir şey Allah'a benzemez.»[22]