11) BİLGİSİZCE KONUŞMANIN YASAKLIĞI BABI

l-(95) ...Mufaddal b. Yezid şöyle rivayet eder:

Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm) şöyle buyurdu:

«İnsanların helak olmasına neden olan iki özellikten seni men ederim: Allah'a bâtıl üzere kulluk sunmanı. Bilgin olmadığı halde insanlara fetva vermeni.»

2-(96) ...Abdurrahman b. Haccac şöyle rivayet eder:

Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm) bana şöyle dedi: «Şu iki özellikten uzak dur; çünkü helak olup gidenler bundan helak oldular: İnsanlara kişisel görüşü­ne dayanarak fetva vermekten. Ve bilgisizce kulluk sunmaktan uzak dur.»

3-(97) ...Ebu Ubeyde el-Hazzai, Ebu Cafer (Muhammed Bakır aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet eder:

«Kim bilgisiz ve kılavuzsuz olarak insanlara fetva verirse, rahmet melekleri ve azap melekleri ona lanet ederler, fetvasına uyan kimselerin günahları da ona yazılır.»

4-(98) ...Ziyad b. Ebu Reca, Ebu Cafer (Muhammed Bakır aleyhisselâm)’dan şöy­le rivayet eder:

«Bir şey biliyorsanız söyleyin, bilmiyorsanız:"Allah daha iyi bilir" deyin. Çün­kü adam var, Kur'ân'ın bir ayetini bütününden koparmak için çekiştirip durur; böyle­ce göklerle yer arasındaki mesafeden daha uzak bir mesafede burnu üstü sürünür.»

5-(99) ...Muhammed b. Müslim, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’dan şöyle rivayet eder:

«Bir âlim, kendisine bir soru yöneltildiğinde bunun cevabını bil­miyorsa: "Allah daha iyi bilir" diyebilir. Âlimden başkası bunu söyleyemez.»

6-(100) ...Muhammed b. Müslim, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’dan şöyle rivayet eder:

«Sizden birine bilmediği bir şey sorulduğu zaman: "Bilmiyorum" desin: "Allah daha iyi bilir." demesin. Böyle söylediği zaman arkadaşının içine bir kuşku düşür­müş olur. Sorulan kimse: "Bilmiyorum." dediği zaman, soran kişi onu suçlayamaz.»

7-(101) ...Zurare b. A'yen şöyle rivayet eder:

Ebu Cafer (Muhammed Bakır aleyhisselâm)’a, "Allah'ın, kullar üzerindeki hakkı nedir?" diye sordum.

Buyurdu ki: «Bildiklerini söylemeleri, bilmedikleri hakkında da susmalarıdır.»

8-(102) ...Ebu Yakub îshak b. Abdullah, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’dan şöyle rivayet eder: 

«Allah, bilmeden konuşmasınlar ve bildikleri konularla ilgili olarak kendileri­ne soru soran kimseleri de cevapsız geri çevirmesinler diye Kur'ân'daki iki ayeti kul­larına tahsis etmiştir: "Kitapta Allah hakkında gerçekten başka bir şey söylemeyecek­lerine dair onlardan söz alınmamış mıydı?" (A'raf, 169) "Bilâkis, onlar hakkıyla bil­medikleri ve te'vili kendilerine gelmemiş olanı yalanladılar." (Yunus, 39)»

9-(103) ...İbn Şubrume şöyle rivayet eder:

Cafer b. Muhammed (aleyhisselâm)'dan duyduğum bir hadis var ki, onu hatırladıkça kalbim çatlayacakmış gibi olur.

İmam buyurdu ki: «Bana babam anlattı, o da dedemden dinlemiş, o da Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi)'den bildirmiştir. İbn Şubrume der ki: Allah'a yemin ederim ki, babası dedesi adına ve dedesi de Resûlullah adına yalan söylememiştir.

Resûlullah şöyle buyurdu:

Kıyasa göre amel eden kimse hem kendisini helâke sürüklemiştir hem de baş­kalarını. Nasihi, mensuhu, muhkemi ve müteşâbihi bilmeden ilimsizce insanlara fet­va veren kimse, hem kendini helâka sürüklemiş olur hem de başkalarını.»[5]