13) İLMİ KULLANMA BABI

l-(107) ...Suleym b. Kays el-Hilalî şöyle rivayet eder:

Emir'ül-Mü'minin (Ali b. Ebu Tâlib aleyhisselâm)’dan Resûlullah (sallallahu aley­hi ve âlihi)'nin şöyle anlattığını duydum: «Âlimler iki kısma ayrılırlar:

Bunlardan biri âlimdir, ilmiyle amel edendir; bu kimse kurtuluşa erer.

Biri de âlimdir; ama ilmiyle amel etmeyi terketmiştir; bu kimse helak olur.

Cehennemlikler, ilmini terkeden âlimin kokusundan rahatsız olurlar. Ateş eh­linden en çok pişmanlık duyan ve hasretlik çeken kişi: Bir kulu Allah'a davet ettiği ve davetini kabul eden kişi, bundan dolayı Allah'a ibadet ederek cennete girdiği hal­de; kendisi ilmini terk ettiği ve hevâsının, uzun dünyevi arzularının peşine takıldığı için cehenneme giren kimsedir. Hevâ ve hevese uymak insanın hakka ulaşmasına engel olur. Uzun dünyevi arzularsa ahireti unutturur.»

2-(108) ...İsmail b. Cabir, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’dan şöyle ri­vayet eder:

«İlim amelden ayrılmaz; bilen amel eder, amel eden bilir. İlim amele ses­lenir; eğer cevap verirse kalır, aksi takdirde oradan göçer.»

3-(109) ...Abdullah b. Kasım el-Caferî, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisse­lâm)’dan şöyle rivayet eder:

«Bir âlim, ilmiyle amel etmiyorsa; öğütleri kalplerin üze­rinden kayar gider, tıpkı yağmurun sert kayaların üzerinden kayıp gitmesi gibi.»

4-(110) ...Ali b. Haşim b. el-Berid, babasından şöyle rivayet eder:

Bir adam, Ali b. Hüseyin (Zeyn'ül-Âbidin aleyhisselâm)’ın yanına geldi ve ona bazı konularla ilgili bir takım sorular sordu. İmam da bu soruların cevaplarım verdi.

Sonra bir daha geri döndü ve yeniden bazı sorular sormak istedi.

Ali b. Hüseyin (aleyhisselâm) buyurdu ki: «İncil'de şöyle yazar: Bildiklerinizle amel etmedikçe bilmediklerinizi sormayın; çünkü amel edilmeyen ilim sahibinin küfrünü ve Allah'tan uzaklığını artırmaktan başka bir işe yaramaz.»

5-(111) ...Mufaddal b. Ömer, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’dan şöy­le rivayet eder:

Kurtuluşa eren kişi nasıl tanınır?

Buyurdu ki: «Eğer bir kişinin yaptıkları dediklerine uyuyorsa, o kişinin kurtu­luşa erdiğine şahitlik et veya kurtuluşa eren kimse olduğunu yay.

Bir kimsenin yaptıkları dediklerine uymuyorsa, o kimse, bilginin deposu, mah­zeni gibidir. Dini sarsaktır.»

6-(112) ...Ahmed b. Muhammed b. Halid, babasından, merfu olarak şöyle ri­vayet eder:

Emir'ül-Mü'minin (Ali b. Ebu Tâlib aleyhisselâm) bir gün minberde hitap ederken şunları söyledi: «Ey insanlar! Eğer biliyorsanız bildiklerinizle amel edin ki, doğru yolu bulaşınız; çünkü bildiği halde bildiklerine göre değil, başka bir şeye göre amel eden kimse, cehaletinden sıyrılamayan şaşkın cahil gibidir. Hatta böyle bir kim­senin aleyhindeki kanıt, şaşkın cahilin aleyhindeki kanıttan daha büyüktür. İlminden sıyrılan bu âlimin çekeceği hasret, şaşkın cahilin cehaletinden dolayı çekeceği has­retten daha devamlı olacaktır. Her ikisi de şaşkın ve gafildir.

Tereddüt etmeyin, yoksa kuşkuya düşersiniz. Kuşkuya düşmeyin; aksi takdir­de küfre saparsınız. Nefsinize, bahanelere sığınarak ruhsatlar vermeyin; aksi takdir­de gevşersiniz. Hakta gevşeklik göstermeyin; yoksa hüsrana uğrarsınız.

Dinde derin kavrayış sahibi olmak, hakkın bir göstergesidir. Dinde derin kav­rayış sahibi olursanız aldanmazsınız. Nefsine en çok öğüt veren kimse, içinizde en çok Rabbine itaat eden kimsedir. Kendini en çok kandıran kimse de içinizde Rabbine en çok isyan eden kimsedir. Allah'a itaat eden, güvencede olur, müjdelenir; Allah'a isyan eden, hüsrana uğrar, pişman olur.» 

7-(113) ...Muhammed b. Abdurrahman b. Ebu Leyla, babasından şöyle rivayet eder:

Ebu Cafer (Muhammed Bakır aleyhisselâm)’ın şöyle dediğini duydum:

«İlmi dinlediğiniz zaman, derhal gereğince hareket etmeye bakın ve kalplerinizin kapasitesini artırın; çünkü bir adamın kalbinin kapasitesinden fazla ilim birikir­se şeytan ona musallat olur. Şeytan size düşmanlık ederse, ona bildiklerinizle karşı­lık verin. Çünkü şeytanın tuzağı zayıftır.»

Bunun üzerine dedim ki: Bilmemiz gereken nedir?

Buyurdu ki: «Allah Azze ve Celle'nin gözlemlediğiniz kudretiyle ona karşılık verin...»