Hasan ve Hüseyin Cennet Gençlerinin Efendileridir” Hadisi Karşısında Hadis Uydurmaları

Davetçi: O sahih hadislerden biri Resulullah (s.a.a)’in buyurduğu. “Hasan ve Hüseyin cennet gençlerinin efendileridirler; babaları ise onlardan daha üstündür.” hadisidir. Bu hadisi Hatib-i Harezm “Menakıb”da, Mir Seyyid Ali Hemedani “Meveddet’ul- Kurba”nın 8. Meveddesinde, imam Ebu Abdurrahman Nesai “Hasais-i Alevi”de, 

İbn-i Sabbağ el-Maliki “Fusul’ul- Mühimme”nin 159. sayfasında, Süleyman Belhi el-Hanefi “Yenabi’ul- Mevedde”nin 54. babında Tirmizi, İbn-i Mace ve Ahmed bin Hanbel’den, Sibt bin Cevzi “Tezkire”nin 133. sayfasında, imam Ahmed bin Hanbel 

“Müsned”de, Tirmizi “Sünen”de, Muhammed bin Yusuf-u Genci eş-Şafii “Kifayet’ut- Talib”in 97. babında nakletmişlerdir.

Muhammed bin Yusuf-u Genci eş-Şafii “Kifayet’ut- Talib”in 97. babında bu hadisi naklettikten sonra şöyle diyor: Hadis ilminin imamı Ebu’l- Kasım Taberani “Mu’cem’ul- Kebir”de İmam Hasan (a.s)’ın hayatını anlatırken bu hadis-i şerifi nakleden ravilerin adlarını yazmıştır. Bu hadisi nakleden sahabelerden bazılarının isimleri şunlardır: 

“Emir’ul- Müminin Ali bin Ebi Talib, ikinci halife Ömer bin Hattab, Huzeyfe Yemani, Ebu Said Hodri, Cabir bin Abdullah-i Ensari, Ebu Hureyre, Usame bin Zeyd ve Abdullah bin Ömer.”

Muhammed bin Yusuf-u Genci eş-Şafii daha sonra şöyle diyor: “Resulullah (s.a.a)’in buyurduğu; “Hasan ve Hüseyin cennet gençlerinin efendileridirler; babaları ise onlardan daha üstündür.” hadisi “hasen” bir hadistir. Bu hadisin senetlerini birbirlerinin yanına koyduğumuzda, hadisin sahih bir hadis olduğu ortaya çıkmaktadır.

Hafız Ebu Naim İsfehani “Hilye”de, İbn-i Asakir “Tarih-i Kebir”in 4. cildinin 206. sayfasında, Hakim “Müstedrek”te, İbn-i Hacer-i Mekki “Savaik”in 82. sayfasında, kısacası Ehl-i Sünnet’in büyük alimleri bu hadisin Resulullah (s.a.a)’in mübarek ağzından çıktığı konusunda ittifak içerisindeler.

Şeyh: Zannediyorum Resulullah(s.a.a)’in buyurduğu şu hadisi hiç kimse inkar edemez; “Ebu Bekir’in olduğu yerde başkalarını öne geçirmek yersizdir.” Bu hadisin kendisi Ebu Bekir’in ümmetin diğer bireylerine göre her şeyde öncelik hakkına sahip olduğunu ispat etmektedir.

Davetçi: Neden her hadisi düşünmeden kabul ediyorsunuz anlayamıyorum. Eğer Resulullah (s.a.a)’in kendisi bu hadisi buyurmuş olsalardı, niçin kendileri ona göre amel etmediler? Neden Mübahele olayında Ebu Bekir’in yerine Hz. Ali (a.s) ‘ı kendisiyle beraberinde götürdü? Neden Tebuk seferinde Ebu Bekir de olduğu halde Hz. Ali (a.s)’ı halife olarak kendi yerine bıraktı? Mekke’de “Beraat” suresinin okunması meselesinde,

neden Ebu Bekir’i bundan men edip yerine Hz. Ali (a.s)’ı görevlendirdi? Neden Mekke fethedildikten sonra Kabe’deki putları kırmak için Ebu Bekir’in yerine Hz. Ali (a.s)’a öncelik verip hatta “Hubel” putunu kırması için onu kendi omuzlarına çıkardı?

Ebu Bekir olduğu halde neden onun yerine Hz. Ali (a.s)’ı Yemenlileri İslam’a davet etmesi ve yönetmesi için gönderdi? Hepsinden önemlisi; neden kendisinden sonra halife olması için Ebu Bekir’in yerine Hz. Ali (a.s)’ı vasi olarak tayin etti?

Şeyh: Resulullah (s.a.a)’den çok sahih bir hadis nakledilmiştir. Bunu kesinlikle inkar edemezsiniz. Bu hadis şöyledir: Amr bin As diyor ki: Bir gün Peygamber (s.a.a)’e şöyle sordum: 

“Ya Nebiyyellah! Alemdeki kadınların içinde en çok sevdiğiniz kimdir?”diye sorduğumda; “Aişe” buyurdular. Sonra; “Erkeklerin içinde en çok sevdiğiniz kimdir?” sorduğumda; “Aişe’nin babası” buyurdular. Buna göre Ebu Bekir Peygamber’in en çok sevdiği insan olduğu için ümmetin hepsine öncelik hakkı vardır. Bu da Ebu Bekir’in halifeliği için kesin bir delildir.

“Ebu Bekir ve Aişe Resulullah’ın En Çok Sevdiği İnsanlardı” Sözünün Yanıtı

Davetçi: Bu hadis, Bekriyunların uydurması olmasının yanı sıra iki fırkanın (Sünni ve Şiilerin) kesin olarak kabul ettiği hadislerle de çelişmektedir. Bu yüzden bu hadisin merdutluğu sabittir.

Bu hadisi iki açıdan dikkatle incelemek gerekir: Birincisi Ümm’ül- Müminin Aişe açısından, diğeri ise birinci halife Ebu Bekir açısından.

Aişe’nin Resulullah (s.a.a)’in en sevdiği kadın olduğu sözü, her iki fırkanın (Şii ve Sünnilerin) muteber kitaplarında bulunan başka sahih hadislerle çelişmektedir.

Şeyh: Mümkünse, Onların hangi hadisler olduğunu söyleyin de biz de adilane bir şekilde hüküm verelim.

Davetçi: Bu hadisin hilafına, sizin kendi alim ve ravileriniz tarafından Ümm’ül- Eimme Hz. Fatıma (a.s) hakkında birçok hadis nakledilmiştir.